Uyku Laboratuvarı ve Polikliniğinde Verilen Hizmetler ve Ulaşım
Uyku polikliniğinde hastalar Göğüs Hastalıkları ve Nöroloji Uzman hekimlerince muayene edilir, gerekli tetkikler yapılır ve Polisomnografi testi yapılması için yeşil alan muayenesi açılarak Klinik Nörolofizyoloji Polikliniğine MHR 182'den randevu alınır. Test sonrası kayıtlar sertifikalı uzman hekimlerce yorumlanır ve uygun tedavi belirlenir. Hastanemiz Ana binamızın 3. katında bulunan Uyku Laboratuvarımız hastalarımıza hizmet vermektedir.
1-Uyku Laboratuvarı Nedir?
Hastanın uyku ile ilgili kaydedilebilir tüm verilerinin bilgisayara sonradan incelenmek üzere kaydedildiği yerdir. Ev ortamı hassasiyetinde oluşturulan özel bir odada hasta uyurken gece boyu izlenir ve kameraya kaydedilir.
2-Uyku Laboratuvarında Neler Yapılır?
Normal uyku ve bazı hastalıklarda oluşan uyku arasındaki değişikliklere ilişkin bilgiler uyku laboratuvarlarında yapılan incelemeler sonunda elde edilmiştir. Uyku laboratuvarındaki polisomnografik kayıtlamalar en temel verileri sağlamaktadır. Polisomnografik incelemeler sırasında üç boyutta kayıt yapılabilmektedir.
3-Uyku Laboratuvarı Öncesi Gerekli Hazırlıklar ve Dikkat Edilecek Hususlar
Testin yapılacağı gün alkol, çay, kahve gibi uyku düzenini etkileyebilecek içecekler mümkün olduğunca az tüketilmelidir.
Test kayıtlarının güvenilir olabilmesi için vücut ve saçlar temiz olmalı, test günü saçlar nemlendirici krem içermeyen bir şampuanla yıkanmalı, duş sonrası saçlara jöle, sprey gibi ürünler kullanılmamalıdır.
Çok ağır olmayan ve her zamankine benzer bir akşam yemeği tercih edilmelidir.
Kullanılan rutin ilaçlar varsa (kalp, tansiyon, şeker hastalığı vs) mutlaka belirtilmeli, bu ilaçlar dışında uyku verici, sinir yatıştırıcı ilaçlar testin yapılacağı gün kullanılmamalıdır.
Teste gelirken kendinizi rahat hissedebileceğiniz pijama ve terlik gibi eşyalarınız yanınızda bulunmalıdır.
Uyku testi esnasında, testin sağlıklı sonuçlanabilmesi için odaya refakatçi alınmamaktadır.
4-Uyku Apnesi Tanısı Sonrası Tedavi
Horlama ve uyku apnesi çeşitli cihazlarla, oray apereylerle ya da cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.Çeşitli alışkanlıklarınızda yapacağınız değişiklerle, horlamanız ya da uyku apneleriniz tedavi edebilir veya yapacağınız bu değişikler diğer tedavi yöntemleri ile uygulandığında bu hastalıktan kurtulmanızda daha başarılı sonuçlar alınmasını sağlar.
5- Kimler Uyku Laboratuvarına Başvurabilir?
Uyku bozuklukları da dâhil olmak üzere, Tıkayıcı uyku hastalığı ( obstrüktif uyku apnesi ) Genellikle, aşağıdaki şüpheli belirtiler varsa
Gündüz uykululuk hali (gündüz uykuya dalma)
Gürültülü horlama
Uykuda Nefesin durması veya kesilmesi
Huzursuz uyku
Polisomnografi de teşhis için yapılan, Diğer uyku bozuklukları şunlardır:
Narkolepsi
Periyodik bacak hareketleri bozukluğu; huzursuz bacak sendromu (genellikle uyku sırasında bacaklarda hareket)
REM davranış bozukluğu
6- Uyku Apnesi Tedavi Edilmezse Hangi Hastalıklar Görülür?
Tıbbi Sonuçlar :
Hipertansiyon: Çağımızın hastalığı olan yüksek tansiyon ile günümüzün popüler hastalığı olan uyku apne sendromunun birbirleri ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. Uyku apne sendromlu hastaların yarısından çoğunda hipertansiyon vardır. Uyku apnenin ağırlığı arttıkça hipertansiyon sıklığı da artar. Hastaların kan basıncı sabaha doğru oldukça yüksektir ve tipik olarak hastaların çoğu bir veya daha çok tansiyon ilacına rağmen yüksek tansiyonlarının tam olarak kontrol altına alınmadığından yakınırlar.
Uyku apne sendromu tanı ve tedavisi ile hastaların kullandığı tansiyon ilaçları genellikle fazla gelmeye başlar, hastaların tansiyon ilaçlarının dozu bazen azaltılır bazen de tamamen kesilir.
Kalp Krizi ve Koroner Arter Hastalığı: Uyku apne sendromu ile koroner kalp hastalığı ve kalp krizi arasındaki sıkı ilişki iyi tanımlanmıştır. Kalp krizi geçiren hastaların %35-65*inde uyku apne sendromu saptanmıştır. Uyku apnesi olan ve tedavi edilen koroner kalp hastalığı olan hastaların tedavi edilmeyenlere oranla 5 yıllık yaşam süreleri incelendiğinde ölüm oranları arasında 6,5 kat fark olduğu saptanmıştır.
Aritmi (Kalp Ritm Bozukluğu): Uyku apne sendromlu hastalarda sıklıkla kalp ritm bozukluğu görülmektedir. Kalp ritm bozuklukları bazen hayatı tehdit edici şekilde olabilir.
İnme, Felç (Serebrovasküler olaylar) : Uyku apne sendromu olan hastalarında damar sertleşmesi, hipertansiyon, kalp ritim bozukluğu olması nedeniyle beyine giden damarlarda daralma ve pıhtı atma sonucu tıkanma olasılığı daha fazladır. Beyin damarlarında oluşan tıkanıklık sonucu inme ve felç görülebilir.
Kalp Yetmezliği: Uyku apne sendromu tedavi edilmediği taktirde kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Uyku apneleri kalp yetersizliğinin tedavi edilmesini de güçleştirmektedir. Kalp yetmezliği nedeniyle Cheyne Stokes solunumu adı verilen ayrı bir uykuda solunum bozukluğu da görülmektedir.
Akciğer Damarı Hipertansiyonu (Pulmoner Hipertansiyon) : Uyku apne hastalığı olan hastalarda gece nefes durmasının sonucunda kandaki oksijen düzeinde düşme meydana gelir.Oksijen düzeyinin her nefes durma dönemi ile birlikte düşmesi ve bu olayın sürekli tekrar etmesi sonucu akciğer damarlarında basınç artışına neden olur. Bu basınç artışı sonucu kalp kanı daha yüksek basıçla akciğere göndermesi gerekir ve uyku apne hastalığı tedavi edilmezse kalp yetersizliği kaçınılmaz olur.
Ani Ölüm : Soluk durmasının uzaması ve hayati kalp ritim bozukluğu meydana gelmesi nedeniyle uyku apne hastalığı olanlarda ani ölüm riski artmıştır.
Uyku Hastalığının Cinsel Yaşama Olumsuz Etkileri:
Uyku apne sendromu başta olmak üzere bazı uyku hastalıkları erkeklerde iktidarsızlığa neden oluyorken kadınlarda da cinsel istek azalması sık olarak izlenmektedir.Horlama ve uyku apne hastalarının bir kısmı hekime cinsel yetersizlik sorununu araştırırken ulaşırlar. Uyku apne sendromu tanı ve tedavisini takiben de cinsel sorunları çoğunlukla ek bir tedavi gerekmeksizin kendiliğinden düzelir
Şeker Hastalığı (Diabetes Melitus)
Uyku apne hastalığı olanların bir kısmında gece tekraralayan oksijen düşmeleri sonucu kan şekerini düzeninde bozulma meydana gelir ve Diabet hastalığı görülür. Diabet hastalarının %30’unda uyku apne hastalığı olduğu düşünülmektedir.
Reflü Hastalığı (Gastroözefageal Reflü)
Uyku apne hastalığı olanlarda hava yolu tıkanması sonrası göğüs ve karının hava yolunu açmak için çırpınması sonucu karın içindeki basınç artar ve mide asidinin yemek borusuna geçmesi kolaylaşır. Bu nedenle uyku apne hastalarının bir kısmında reflü hastalığı meydana gelir.
Sosyal Sonuçlar
Trafik Ve Iş Kazaları:
Uyku apnesi olan hastaların trafik kazası riski 7 kat artmıştır. Gece kalitesiz uyku nedeniyle gündüz uykuya meyilli olan hastanın özellikle ufak duraklamalarda veya kazanın beklenmediği düz yollarda uyklayarak kazalara sebebiyet verebilmektedir. Yapılan araştırmalara göre trafik kazaların %25’inin uyku apne sonucu meydana geldiği belirlenmiştir. Gündüz uyku hali sonucu çalışan uyku apne hastalarının iş kazaları olasılığı da artmıştır.